Park sensörü sistemi oldukça basit bir sistem olup aracın etrafındaki nesnelerin mesafesini hesaplayıp araç kullanıcına bildirmekle yükümlüdür. Her araçta bulunmamakla birlikte bazı araçlarda arka bazılarında ise ön ve arkasında bulunmaktadır. Belirli bir mesafeden sonra sizi uyarması sayesinde artık korkmadan park edecek ve çarpma korkunuz olmayacaktır.
Arabanızda bulunan park sensörü arka veya önde bulunuyorsa dedektörler yardımı ile nesnelerin mesafelerini ölçmektedir. Dedektörlerin ise 2 çeşidi bulunmaktadır. Bunların birincisi ses dalgası yardımı ile ikincisi ise elektromanyetik dalgalar sayesinde çalışırlar. En yaygın kullanımı ise ses dalgaları ile ölçüm yapan dedektör türüdür. Basitçe baktığımızda adından anlaşılır bir şekilde ses dalgaları yollayan sistem nesnelere çarpan dalgaların geri dönmesi sayesinde mesafeyi hesaplayabilmektedir.
Elektromanyetik dedektörlere baktığımızda aracın belirli bir manyetik alanı oluyor ve bu alana bir cisim girdiğinde cihaz bunu kullanıcıya bildiriyor.
Park sensörleri çoğu şeyi fark etseler de direkleri , tabelaları ve aracınızın arkasın beliren hareketli hayvanları algılamaya bilmektedir. Bunun için ne kadar park sensörüne sahip olsanız da dikkatli olmanız gerekmektedir. Aracınızı park ederken araç için yeterli alan olup olmadığını kontrol edin çünkü sistem sizi oraya park ettiremeyecektir. Sensörün etrafında bulunan kirleri temizleyerek onun algısının körelmesinin önüne geçmeniz gerekmektedir.
İlk olarak piyasaya 1970’li yıllarda çıkan sistemin patenti 1983 yılında Tony Heyes tarafından çıkartıldı. Bu sistemi kullanan ilk marka ise Toyota’nın Corona modeli oldu.
Evet eklettirebilirsiniz. Ancak uygun modeli bulmanız önem arz etmektedir.
Bunun montajını ister serviste isterseniz de internetten sipariş vererek gerçekleştirebilirsiniz.
Elektromanyetik sensörlere baktığımızda bunların aracın iç kısmına yerleştirilmeleri gerektiğini görüyoruz. İlk olarak aracımızın tamponunu söküyoruz ve içine anten görevini üstlenecek olan şerit şeklinde bir alüminyum folyo seriyoruz. Sereceğiniz alüminyum aracın tamponuna paralel ve katlanmamış vaziyete olmalıdır. Daha sonra alüminyum folyodan sensörün beynine bir çıkış vermemiz gerekmektedir. Daha sonraki aşamada alacağımız avometre aracılığı ile geri vites lambasının + ucunu ve şaseyi bulmamız gerekiyor. Sensörün beyninin kablolarından birini şaseye birinide + ucuna bağlıyoruz ve üniteyi aracın arkasına monteliyoruz.
Son olarak ultrasonik sensör sonar sistemi ile insan kulağının duyamayacağı ses dalgaları yayarlar ve bu dalgalar geri gelmesi ile birlikte mesafeyi hesaplarlar. Örneklemde bulunacak olursak yarasaların nesnelerin yerlerini tespit etmelerini buna örnekleyebiliriz.
https://finansagi.com/ Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da takip edin.